Dağlar ve Necdet Turhan

Necdet turhan Alabalık'ın alasına, dağ yellerine, yükseklerden düşen soğuk ve berrak sulara , sarp kayalıkların güvercinlerine, daha doğrusu dağlara vurgundu... Dağlardan uzak kaldığı yıllarda; "Bakmayın ayrı düştüğümüze siz, su sızmazdı aramızdan, bir zamanlar... Dağlar Benim eski dostum......

Geri Dön

Necdet turhan Alabalık'ın alasına, dağ yellerine, yükseklerden düşen soğuk ve berrak sulara , sarp kayalıkların güvercinlerine, daha doğrusu dağlara vurgundu...

Dağlardan uzak kaldığı yıllarda; "Bakmayın ayrı düştüğümüze siz, su sızmazdı aramızdan, bir zamanlar... Dağlar Benim eski dostum..." sözleriyle tutkusunu dile getiren Turhan geçmişi şöyle anlatıyor;
"Çok severdim o günlerde yöre isimleri ile dağları anlatmayı ve dinlemeyi. Çok sevdim mesala Buzluca ismini, sonra Buzluca Vadisi'nin hemen karşısındaki Dereciği.Gülpınar Deresi demek ya da Gülpınar adını duymak birilerinden mutlu ederdi Beni...

Isırlık sonra, ve Yankılıkaya...

Kanlı Havuz ve Çam Battı, ardından Değirmen Düzü, esintili ve Çengelli havuzlar ve Büyük Sarp-Halit'in Kayası...

Büyük Balıklı Deresi'nin en zorlu kaya kütlesi olan Büyük Sarp'ı çıkarken Vadi boşluğunda suzülen, kanat çırpan güvercinleri izlerdim...

Ardından Uludağ'ın Senaberleri,çayırları başlardı...

Ve Donbay Çukuru ve Softa Boğan... 

Her keresinde büyülenmiş gibi olurdum... Büyük Balıklı Deresi'nde Son Sarp Kayalıkları çıkıp sırtımı bir Göknar'a verir ya da oradaki çayırlara oturur bulutlar arasından kuşbakışı seyre dalardım aşağıları...

"Anlat" denildiğinde anlatamazdım o haşmeti, o görkemi, büyülenir, yorgunluğumu unutur ve huzur içinde seyrederdim Bursa Ovası'nı...

Cumalıkızık'ın hemen üstündeki Küçükbalıklı Deresi'nin kınası bol alabalıklarını hiç unutmadım... Baharın ilkgünleri Küçükbalıklı'dan çıkar, Hasanağa Yaylası'ndan geçip Büyükbalıklı Deresi'ne iner, Erikli Yaylası'nda dinlenirdim... 

Yıllarca koştum "Dağ Sultanları" dediğim alabalıkların peşisıra Uludağ'ın cennet misali Dereleri'nde.

Bazen Kovuk Dere'ye gider, Kovuk Dere'nin yaylaları'nda hayvancılık yapan Kirazlı Köyü çobanlarına konuk olur, koyun postlarından dikilmiş uzun gocuklarda uyuyup sabah kahvaltısında çiğ süt kaymağı ve mısır unundan yaptikları hoşmelimi yer, ayrılırken Onlara tuttuğum alabalıklardan bırakmayı ihmal etmezdim...

Dere boylarında gecelerdim bazen ve yaktığım ateşin yalımlarını seyrederdim... Köz olmuş ateşte yalımların dans edercesine peşpeşe gelip yükseldiklerini fark etmistim o yıllar, garip bir merak ve hayranlıkla...

Büyük kayalardan söktüğüm yosunlardı yatağım... Çok üşürdüm bilhassa tan atımında, dere akarları beyazlarken...

Akarlar beyazlayıp seçilmeye başladığında şafak sökümünün yakın olduğunu anlardım...

Ergenlik yıllarımdı, Dağların Şifasını bedenimdeki yaraların, yüzümdeki sivilcelerin çarçabuk geçmesinden bilirdim... Bir de lakabım vardı o yıllar, derelere birlikte gittiğim arkadaşlarımdan Remzi Başdar ten rengime bakarak yakıştırmıştı Bana iki kelimeden oluşan o lakabı; Kara Balıkçı..."

Görme engelli olması ardındanda bırakmadı Necdet Turhan'ı dağlara, doğaya olan tutkusu. belleğindeki fotoğraf albümlerini açtı ve onlarla avundu durdu, oralara gidemesede...

Üniversite yıllarında doğa özlemi ODTÜ Dağcılık ve Kış Sporları Kolu'na taşıdı onu. Sorunlar oldu doğal olarak, "varsın görmesin gözlerim." diyerek yola çıkan Necdet Turhan'ın yüreğindeki tutkuyu, belleğindeki özlem fotoğraflarını bilmiyorlardı çünkü... Aşama, aşama zaman içinde çözüldü hepsi ve turhan nihayet anılarına, dağlara döndü.

Bey Dağlarına gitti üç kez, İki kez Ağrı'ya, 2002 yılı'nda "İşte başardım." dedi Ağrı zirvesi'nden dört bir yana...

iki kez Erciyes'e tırmandı. Uludağa bir görme engelli sporcu olarak kaç kez gittiğini anımsamıyor.

bursa Narlıdere, ankara Hüseyingazi ve Aladağlar Cimbar Vadisi'nde kaya çalışmaları yaptı. Aladağlar Kaletepe'ye tırmandı. Kaçkar buzulu'na çıktı.

Yüreğim dağlarda diyor ve fırsat buldukça gidiyor yine dağlara necdet turhan, Doğa senfonileri dinlemeye. 

küresel hedefi yurt dışındaki dağlarada tırmanabilmek. Beş kıtada kapasitesine uygun beş tırmanış yapabilmek.

"Bu iş zor, zor para bulursun. Hayallerin yıkılır sonra..." diyorlar görme engelli sporcuya. "Olsun" diyor O da, "Gittiği, olduğu yere kadar. Hedeflerim yönünde bir yaşam tarzım olsun yeter bana..."

Necdet Turhan Küresel Projesi için verdiği mücadeleye devam ediyor... 2002'de New York, 2004'de Atina Klasik, 2005'de Japonya Dünya Körler, 2006'da Sydney, 2007'de Mısır-Luxor Maratonları'nı koştu ... 

2002 Yılı'nda Ağrı Zirvesi'ne tırmanan Görme engelli Sporcu 5 eylül 2008 Tarihi'nde Afrika'nın Çatısı 5895 m. Klimanjaro Zirvesi'ne ulaşmayı başardı...

Turhan'ın güncel hedefi; Alp Dağları'nın en yüksek noktası olan 4810 m. Mont Blanc....

[email protected]